AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin: “Artık herkesin nerede durduğunu netleştirmesi lazım”
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin bugün TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Herkesin nerede durduğunu netleştirmesi lazım. Yarın yapacağımız gündem dışı görüşmeden sonra siyasi partilerin her birinin hiç itirazsız nerede durduğunu belirtmesi gerekiyor.” dedi.
Milletin Sinesine Ateş Düştü
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın İstanbul’a büyük hizmetler gerçekleştirdiğini aktararak konuşmasına başlayan Zengin, Pazar günü milletin sinesine ateş düştü. Bugün itibariyle Türkiye’de her evde analar, babalar, gençler herkes ağlıyor. Silahsız, rehine olarak tutulan 13 kardeşimiz Gara’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düzenlediği operasyon esnasında, PKK terör örgütü mensupları tarafından infaz edildi.” ifadelerini kullandı.
Kimin Nerede Durduğunu Artık Net Olarak İfade Etmesi Lazım
Konuşmasının devamında Zengin, “Bu olay tahammül edilebilir değil. Kimin nerede durduğunu artık net olarak ifade etmesi lazım. İnsanlar, partiler, ülkeler nerede durduklarına karar vermeliler. Amerika Birleşik Devletleri’nin açıklamasında, olay “elim bir olay” diye tanımlanıyor. Fakat devamında öyle bir şey var ki; “Eğer PKK tarafından gerçekleştirildiği doğrulanırsa’. Teyide muhtaç, doğrulanmaya muhtaç gibi bir olay olarak nitelendiriliyor ve oraya şerh düşüyor” dedi.
HDP’li Vekiller Provokatör Tavırlarıyla Toplumu Terörize Ediyor
HDP’nin açıklamalarına ilişkin de Zengin, “Malum HDP bu tarz olaylarda bazı yüzleri var. Hemen ortaya çıkıyorlar. Bu kritik hadiseler karşısında, provokatör milletvekilleri tavırlarıyla toplumu terörize ediyorlar. Hem attıkları tweetlerden dolayı hem de desteklerden dolayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuyla ilgili soruşturma başlattı. Bu konunun takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
Konuyla İlgili En Doğru Bilgiyi Milli Savunma Bakanımız ve İçişleri Bakanımız Genel Kurul’da Verecek
Siyasi partilere çağrı yapan Zengin, “Konuyla ilgili en doğru bilgiyi hem Milli Savunma Bakanımız Sayın Hulusi Akar hem de İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Genel Kurul’da gündem dışı konuşma bahseden iç tüzüğün 59/2 maddesine binaen yarın Genel Kurul’da bilgi verecekler. Yarın yapacağımız gündem dışı görüşmeden sonra siyasi partilerin her birinin hiç itirazsız nerede durduğunu belirtmesi gerekiyor. HDP ile işbirliği içinde olan partilerin sanki HDP’yi incitmemek adına kullandıkları üslupta bir sorun olduğunu görmek lazım. PKK’yı telaffuz etmeden, ittifak içinde bulundukları partiye dokunmamaya gayret göstererek, bu kadar vahim bir hadiseyi mesafeli anlatım içinde yaklaşmaları Türkiye siyaseti için fevkalade hüzünlü, dramatik olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim” dedi.
TBMM’de Ortak Bir Metin Yayınlayabiliriz
Ortak bir metin yayınlayabileceklerini belirten Zengin, 54 senatörün Biden’a mektup yazdığını hatırlatarak, bu mektupla ilgili TBMM’de önemli bir cevap verildiğini ifade etti.
Anayasa Değişikliği İçin Bütün Siyasi Partilerin Kendi Kanaatlerinin Ortaya Konulacağı Bir Sürecin Başlaması Gerekiyor
Zengin, yeni Anayasa ile ilgili olarak ise, “Anayasa’nın siyasi meşruiyet sorunu var. Yapılma şekliyle Milli Güvenlik Konseyi’nin elinden çıkmış olması, elbette insanlarımız yüksek bir oy vererek bunu referandumda geçirdiler ama burada askerler bir an evvel gitsin de demokrasiye bir an evvel dönelim fikri ön plandaydı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtikten sonra çok tabiidir ki Anayasa’nın diğer maddelerine de bir bütün olarak bakmak gerekiyor. Bu anayasa değişikliği için bütün siyasi partilerin bir araya gelmesi ve uzlaşılan maddelerin altının çizilmesi, bu anayasa değişikliği içerisinde tüm siyasi partilerin kendi kanaatlerini ortaya koyacağı bir sürecin işlemesi gerekiyor. Aksi takdirde muhalefetin anayasa yapma talebinin gerçek bir talep olmadığı kanaati kamuoyunda yaydın bir hale gelecektir.” ifadelerini kullardı.
HDP’li Milletvekillerinin Genel Kurul’daki Konuşmalarında PKK’ya Destek Var
Genel Kurul’da HDP’li milletvekillerinin konuşmalarında çok aleni bir şekilde PKK’ya destek var.
Terörle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin mücadelesini eşdeğer tutan ve gerçekte PKK’yı hiç telaffuz etmeyen, onların yaptığı şeyleri haklılandırmaya çalışan bir üslup gördük.”
Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir mecliste böylesine bir üslup böylesine bir savunma, terör örgütünü olumlayan, yaptıkları şeyleri masumlaştıran, normalleştiren bir konuşma üslubuna bir savunma üslubuna bir siyasete müsaade edilemez.
Bu manada biz AK Parti olarak siyasi partileri kapatmayı zorlaştıran bir partiyiz. Partileri kapatmaktan ziyade bu partilerde bu tavır içerisinde olan siyasetçilerin siyasetle ilişkisini kesmek ve onlarla alakalı da hukuken yapılması gereken neyse onu yapmak üzerine bir tavır sergiliyoruz.
Bu siyasetçilerle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yaklaşımını da görüyorsunuz. Hukukun bir boyutunun da siyaset olduğunu unutmamak lazım. Uluslararası hukuk genel hukuktan biraz daha farklı siyasi dinamiklerden fevkalade etkilenen bir yapı. Ama tabi ki siyasi partilerin kapatılması bizim mevzuatımızda zorlaştırılmış olsa da vardır.
HDP’nin kapatılmasına biz karar vermeyeceğiz, siyaset karar vermeyecek. Evet süreci başlatmak için bir imkan var ama buna karar verecek olan Anayasa Mahkemesi. Biz AK Parti olarak siyasi partilerin kapatılmasından çekmiş bir partiyiz. Bundan yara almış bir partiyiz. Buradan baktığımızda biz bunu zorlaştırdık. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar, olaylar, durum göz önünde bulundurulmalı. Hukuken bu mevzuatımızda mümkün. Olaylar bizi buraya getirdiğinde süreci başlatmak için bir adım atılabilir. Ama bu kararı verecek olan Anayasa Mahkemesi’dir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis soruşturması söylemine ilişkin soruya Zengin, “Sayın Cumhurbaşkanımız soruşturmayla alakalı genel görüşmeyi kastetti. Bakanlarımızın gündem dışı söz alarak bu konuyu enine boyuna konuşması olarak söyledi” şeklinde konuştu.
