YUBEV, ŞENTOP’UN KATILIMIYLA AÇILDI  

featured

 

Yusuf Beyazıt Eğitim ve Kültür Vakfı’nın (YUBEV) açılışı TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un katılımı ile açıldı. Şentop, çok başarılı bir Vakıflar Genel Müdürlüğü süreci geçiren Beyazıt’tan bir vakıf kurmasını her zaman beklediklerini ve o beklentinin gerçekleştiği için mutlu olduklarını söyledi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop bir takım açılış ve toplantılara katılmak, bazı ziyaretlerde bulunmak üzere bugün Tokat’a geldi. Şentop’u Tokat Havalimanı’nda il protokolü karşıladı. Şentop planlanan saatten daha geç şehre geldi. Edinilen bilgiye göre İstanbul Havalimanı’ndaki kötü hava koşulları nedeniyle uçak geç havalandı.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop ilk olarak Yusuf Beyazıt Eğitim ve Kültür Vakfı’nın (YUBEV) açılışına katıldı. Açılışa Şentop’un yanısıra Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Tokat Milletvekilleri Yusuf Beyazıt, Özlem Zengin ve Mustafa Arslan, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, siyasi ve sivil  toplum temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
YUSUF BEYAZIT; “ÇOK MUTLUYUM”
Vakıf açılışında hayatının en mutlu anlarından birisini yaşadığını ifade eden Yusuf Beyazıt, “Çünkü çocukluğumdan beri beni ifade eden bir düşüncenin ete kemiğe bürümüş halini birlikte değerlendireceğiz” dedi.

[/video]
[/video]

 

Açılışa katılmak için davetine icabet eden TBMM Başkanı Şentop’a teşekkür eden Beyazıt, “Ben söyler söylemez ikiletmeden mutlaka geliyorum diyerek, zor şartlara rağmen, bütün uçaklar iptal olmasına rağmen risk alarak teşrif ettiği için Meclis Başkanıma şükranlarımı ifade ediyorum. Allah razı olsun. O her zaman devletimiz için çok önemli bir görev yapan, her sıkışılan olayda, her varlıkta kendisini hissettiren Cumhurbaşkanımızın arkasında da dimdik duran, devletimizi ve milletimizi temsil etme noktasında kemaliyle, edebiyle, erdemiyle, keyfiyetiyle, düşüncesiyle, varlığıyla, hukukuyla, anlatımıyla çok büyük görevler ifade eden bir isim. Meclis Başkanımız Mustafa Şentop Beyefendiye şükranlarımı ifade ediyorum” diye konuştu.
“YENİ NESİLLERİN ÖRNEK ALMASINI İSTİYORUM”
YUBEV’in üç tane temel unsurunun olduğunu söyleyen Beyazıt, “Bunlardan birisi benim hikayemi anlatıyor. Daha çocuklukta ilkokula başladığım zaman Özlem Zengin Milletvekilimizin annesi, hocam bana okumayı yazmayı öğretmişti. Ondan sonrasında o zamanlar öğretmen okuluna giden insanların kitaplarını alarak, elektriğin olmadığı bir beldede idare lambasının ışığında kitap okuma alışkanlığını kazandım. Ve o duygularla çok özür dileyerek söyleyeceğim, hayvanları otlatırken sırtımdaki çantamda biriktirdiğim kitaplarla başlayan bir tahsil hayatının, birikmiş bir vaziyetini o anlamda onun tezekkür etmiş bir olgusunu ifade ediyor. Vakfımızı gezdiğiniz zaman benim biçtiğim orakı, tırpanı, ekinleri bağlara getirdiğim kağnıyı göreceksiniz. Bunlar benim hikayemi anlatıyor.
İkincisi Cumhurbaşkanımızın himmetiyle başlamış olduğum İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolculuğumu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ndeki hikayeyi değerlendiriyor. Vakıf medeniyeti çok önemli bir medeniyet. İnsan hakları evrensel beyannamesi olmadan insan haklarını koruyan vakıflar kurulmuş. Hayvan hakları bilinmeden, hayvanları koruyan kuş evleri yapılmış, leyleklere, hastaneler yapılmış. Yine göçmen kuşlara yem veren vakıflar kurulmuş. Orada Allah’a şükürler olsun Türkiye genelinde ve Osmanlı coğrafyasında o tarihi eserlerin onarılmasında Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bir yol yürümenin hikayesini anlatan bir vakıf olayını ifade ediyor.
Üçüncü olarak da kültür şehirlerinden birisi olan Tokat’ta bir konağın hikayesini anlatıyor. Dolayısıyla bir hayalle, bir ufukla başlayan bu yolculuğum bundan sonraki nesillere bir örnek teşkil etsin istedim. Nitekim 200 binden fazla vakıf kurmuş Osmanlının varlığını biz hala bugün yaşıyoruz.
Bu soğuk ortamda, bu zor şartlar altında beni yalnız bırakmadığınız için ben hepinize en kalbi duygularımla şükranlarımı ifade ediyorum” dedi ve konuşmasını tamamladı.
MUSTAFA ŞENTOP; YUSUF BEYAZIT’TAN BÖYLE BİR ESER BEKLİYORDUK”
Vakıf açılışına katılanlara ‘Hemşerilerim’ diyerek hitap eden TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Endis’le  bağı olduğunu söyledi. Yusuf Beyazıt’ın kendisi için çok kıymetli olduğunu vurgulayan Başkan Şentop,  “Kendisi özellikle Vakıflar Genel Müdürlüğü döneminde vakıflarımıza, o tarihi mirasımıza, gerek Türkiye sınırları içerisinde, gerekse Türkiye sınırları dışında çok büyük hizmetler etmişti. Yüzyıldan fazla bir zamandır gereken itina ve alakayı görmemiş o kültür mirasımıza sahip çıktı. Onları ihya etti. Bir insan ömründe aslında bu kadar büyük hizmetler gerçekleştirebilecek imkanı bulamaz. Vakıflar Genel Müdürlüğü dönemi Yusuf Beyazıt Bey’in bizim tarihimiz bakımından Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün tarihi ve vakıflar bakımından, evkap bakımından çok önemli, çok kıymetli, çok verimli bir dönem idi.
Kendisini tebrik ediyoruz. Şükranlarımızı sunuyoruz milletimiz adına. Tabii bu kadar uzun süre, bu kadar verimli ve faydalı bir şekilde Vakıflar Genel Müdürlüğü yapan bir kişinin bir vakıf kurmaması olmazdı. Dolayısıyla Yusuf Beyazıt Eğitim ve Kültür Vakfı, mutlaka kendisinden beklenen bir durumdu. Hayırlı olsun.
Vakıflar aslında bizim iyilik medeniyetimizin kurumsallaşmış bir unsurudur. dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok vakıf sayısal ve muhteva olarak yok. Bu kadar çok farklı ve akla gelmeyecek konularda vakıflar kurulmuş olması iyiliğin devamı bakımından, kurumsallaşması bakımından çok önemli. Müstesna bir durumdur. Birçok camide kuşlar için kurulmuş vakıflar vardır.


Bunun dışında hiç akla gelmeyecek işte güzel havalarda, baharda çocukları tabiatta gezdirmek için kurulmuş vakıflar vardır. Tabii biz hep vakıf deyince böyle çeşmeler, köprüler, binalar düşünüyoruz, camiler düşünüyoruz. Tabii herkesin buna gücü yetmiyor” dedi.
“SADAKA-i CARİYE İKRAM VE YA LÜTUF DEĞİL GÖREVDİR”
Sadakanın önemine değinen Şentop, “Sadaka-i cariyeyi yaşlılar bilir. Sadaka-i cariye daimi olan, akan, sürekli olan sadaka anlamına geliyor. İşte bu sadaka-i cariyeyi yapanların amel defteri kapanmıyor. Öldükten sonra da defterleri açık ve o deftere hayır hasenatları yazılıyor. İşte vakıflar bu sadaka-i cariyenin kurumsallaşmış hali. Çok büyüğünden çok küçüğüne kadar ve Osmanlı coğrafyasının her yerinde bu izleri görebilmek mümkün. Tabii bizim anlayışımızda dünya görüşümüzde ihtiyacı olanlara yardımda bulunmak bir ikram, bir lütuf değildir. İhtiyacı olanların o ihtiyacı karşılayabilecek güçte, imkanda olanlar üzerinde onların malları üzerinde bir hakkıdır. Kur’an-ı Kerim’de Zariyat Suresi on dokuzuncu ayette Cenab-ı Hakk buyuruyor.
“Mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı. Ve sahip oldukları her şeyden, (yardım) isteyenlere ve (iffetlerinden dolayı isteyemeyen) sıkıntı içinde bulunanlara bir pay (ayırırlardı). Mallarından bir kısmı fukarâ ve ‘aceze içün idi. Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.”
Dolayısıyla bazen görüyoruz. Bazı insanlar veya kurumların sanki bir lütufta, bir ikramda bulunuyormuş gibi yaklaşımları var. Bu bizim anlayışımızda doğru değildir. Aslında Cenab-ı Hakk öyle bir taksimat yapmış ki birilerine birileri eliyle bir ihtiyacını karşılayacak imkanları sunmuş ve bunu bir hak olarak Kur’an-ı Kerim’de de tayin etmiş. Dolayısıyla bu anlayış içerisinde Peygamber Efendimizin sadaka-i cariye anlayışı içerisinde hayır, hasenat yapmak ve bu iyilik medeniyetini kurumsallaştırmak, sürekli hale getirmek için vakıflar çok önemli bir merkez. Bunu sağlamak için gayret gösteren Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün uzun yıllar genel müdürlüğünü yapan Yusuf Bey’e de kendisine de öyle bir kalıcı vakıf, eser, kalıcı, kurumsallaşmış bir iyilik bırakma imkanı nasip etmiş Cenab-ı Hakk. Ben kendisini tebrik ediyorum” diye konuştu.
Vakfın açılış kurdelesi dualarla kesildi ve vakıf binası gezildi.

https://fb.watch/ivgAEN58iW/

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=pfbid023TqFSJCUBDWadnw43pLYH7KpPEEDSuzSyRSAsQYcohFUaD7axsEGHZi4qmTEL4q3l&id=100063647436728&mibextid=Nif5oz

0
tebrikler
Tebrikler
0
k_t_
Kötü
0
m_kemmel
Mükemmel
0
_zg_n
Üzgün
0
acayip
Acayip
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
YUBEV, ŞENTOP’UN KATILIMIYLA AÇILDI  

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir