Tokat’ta Siyanür Tepkisi: 45 Köyden Vatandaşlar Meydanda Buluştu

Tokat’ta siyanürle altın çıkarılmasına karşı çıkan vatandaşlar, 45 köyden gelen katılımla Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Eyleme öncülük eden CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, bu mücadelenin yalnızca bir çevre duyarlılığı değil, aynı zamanda yaşam hakkı savunusu olduğunu söyledi.
“Bu Mücadele Siyaset Üstüdür”
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, meydanda yaptığı konuşmada, siyanürle madenciliğin insan sağlığına ve doğaya ciddi zararlar verdiğine dikkat çekerek, ❝Bu sadece bir çevre meselesi değil, su hakkıdır, yaşam hakkıdır. Bu topraklarda büyüyen her çocuk, her tarla, her damla su bizimdir❞ dedi.
Durmaz, Tokat’ın Çal Baba mevkii başta olmak üzere Günçalı, Killik ve Daylıhacı gibi birçok bölgenin siyanürlü altın madeni projesinden etkileneceğine işaret etti.



İyi Parti Tokat il Başkanı Erkan Er;
Vatandaşlardan Net Mesaj: “Toprağımıza, Suyumuza Dokunmayın”
Eyleme katılan vatandaşlar, siyanürle altın çıkarılmasının hem içme sularını hem de tarım alanlarını tehdit ettiğini dile getirdi. ❝Toprağımıza, suyumuza dokunmayın❞ mesajı veren kalabalık, projeye karşı kararlı bir duruş sergiledi.
Sosyal medyada da geniş yankı bulan protesto, #TokatSiyanüreDireniyor etiketiyle binlerce kişi tarafından paylaşıldı. Katılımcılar, eylemin Tokat’ın doğal yapısının korunması için verilen bir mücadele olduğunu vurguladı.



Kıymetli Tokatlı hemşehrilerim, değerli köylerimizin yiğit evlatları; Günçalı’dan Killik’e, Güzelce’den Aydoğdu’ya;
Burada, Cumhuriyet Meydanı’nda hep birlikte toplanmamızın en büyük sebebi, geleceğimize, doğamıza, çocuklarımızın sağlığına ve köylerimizin bereketine kast eden siyanürlü maden projesine “hayır” demektir.













Bugün burada “Siyanürsüz Gelecek!”, “Toprağımızı Vermeyeceğiz!” ve “Köyler Birleşti!” sloganlarıyla yükselen sesimiz, sadece Tokat’ta değil, Türkiye’de doğayı, suyumuzu, tarım topraklarımızı korumak isteyen herkese umut olacaktır.
• Su: Bu topraklarda binlerce yıldır akan çaylarımız, derelerimiz, kuyu sularımız hayat kaynağımızdır. Siyanürün en küçük sızıntısı bile ekinlerimizi, hayvanlarımızı, içme suyumuzu, dolayısıyla sağlığımızı tehdit edecektir.
• Toprak: Toraklarımız, dört mevsim ekilen tarlalarımız, bağlarımız, bahçelerimiz; bizlere geçim, gelecek ve miras bırakır. Çocuklarımızın ağaç gölgesinde büyüdüğü, köylümüzün harman yaptığı bu toprakları zehirletmeye asla izin vermeyeceğiz.
• Sağlık: Köylerimizin nesiller boyu süren temiz ve şifalı yaşantısı tehlikededir. Yürekten inandığımız şey şudur ki; kimse, hangi gerekçeyle olursa olsun, tek bir vatandaşının bile sağlığını riske atamaz.
Değerli dostlar, bu proje köylerimizi bölmek, bizi karanlığa sürüklemek için uydurulmuş bir tuzaktır. Ancak biz büyük bir aileyiz. Biriz, diriyiz; başımızı eğeriz ama teslim olmayız. Toprak ana bizi besledikçe; biz de toprağımıza, suyumuza, doğamıza sahip çıkacağız.



Bugün saat 11.00’de buradan yükselen her bir ses:
• Valiliğe ve ilgili kurumlara duyurulacak,
• Medyada yankı bulacak,
• Mecliste, sokakta, her platformda bu katliam projesine dur diyecek,
• Ve son noktada, köylerimizin sınırları içindeki sondajları durduracaktır.
Hemşehrilerim, sizi buraya çağıran sadece bir toplantı daveti değildir;
Bu, çocuklarımızın geleceğine, hayvanlarımızın yedikleri otu, suyumuzun berraklığını korumak için yükselttiğimiz haykırıştır. Her birinizin gücü, bu halkın iradesidir.
Köyler birleşti! Siyanürlü madene hayır! Toprağımızı, suyumuzu, sağlığımızı koruyacağız!
—
Şimdi hep birlikte kalkalım, sloganlarımızı haykıralım:
“YA SİYANÜRSÜZ GELECEK, YA DA HİÇBİR GELECEK!”