ERBAKAN OLMAK ONUN YOLUNDAN GİTMEK

featured

RAHMET VE MİNNETLE

Erbakan olmak inançtır, aşktır, heyecandır. Erbakan olmak hidayettir, dirayettir, ferasettir. Erbakan olmak hakkı üstün tutmaktır, adil bir düzen kurmaktır, yeni bir dünya için çalışmaktır. Erbakan olmak D-8’dır, D-60’tır, D-160’tır. Erbakan olmak alın terine saygıdır, el emeğinin değerini bilmektir, isçinin hakkını vermektir. Erbakan olmak yapay sınırları aşmaktır, yeryüzünün anatomisini görmektir, dünyanın fizyolojisini çözmektir. Erbakan olmak kardeşliktir, paylaşmaktır, merhamettir. Erbakan olmak Kıbrıs’tır, Filistin’dir, Bosna’dır. Erbakan olmak Asya’dır, Afrika’dır, tüm mazlum coğrafyalardır. Erbakan olmak emektir, ekmektir, berekettir.
Erbakan olmak ekmek arabasının ardından hasta annesine ekmek götürebilmek için yalın ayak koşan çocuğa sıcak bir ekmek olmaktır, varoşlarda yaşayıp çöplerden yiyecek toplayan çocuğa bir tas çorba olmaktır, Afrika’da en basit bir ilacı bulamadığı için ölmek üzere olan bir çocuğa derman olmaktır. Erbakan olmak ağır sanayidir, fabrika yapan fabrikadır, demiri adaletin emrine vermektir. Erbakan olmak her rengin, her ırkın, her dilin bir ayet olduğunu bilmektir. Erbakan olmak insanca yaşamanın her insanın hakkı olduğuna inanmaktır. Erbakan olmak yoldaki bir taşı kaldırmaktır.
Erbakan olmak önce ahlak ve maneviyattır, nefis terbiyesidir, son nefese kadar mücahededir. Erbakan olmak kalplerin fethidir, fütuhatın dirilişidir, dirilişin tarihidir. Erbakan olmak yeniden büyük Türkiye’dir, İslam Birliği’dir, ikinci Yalta konferansıdır. Erbakan olmak “bana ne Amerika’dan” diyebilmektir, şahsiyetli dış politikadır, ırkçı emperyalizme meydan okumaktır.
Erbakan olmak Malazgirt’te Sultan Alparslan, İstanbul’un fethinde Fatih Sultan, Çanakkale’de Seyit Çavuş olmaktır. Ve elbette Erbakan olmak cay sohbetlerinde kahramanlık taslamak değil en ağır koşullarda bile istikamet üzere kalmaktır. Erbakan olmak Milli Görüş’te er olmak, inancı uğruna ter dökmek, liderine bağlı sadık bir nefer olmaktır.
Yolun Yolumuzdur Hocam. Mekânın Cennet, Makamın Âli Olsun.

Erbakan Hoca,
Allah’ın rızasını hayatın merkezine koymuştu. Allah’a kul olmayı önceleyen bir çalışma yürütüyordu. Dünyada imtihan için bulunduğumuzun şuurundaydı. “Biz gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz” diyordu. Siyasî çalışmaları, cihat farzının yerine getirildiği bir ibadet olarak görüyordu. Bu yüzden, Millî Görüş’ün isteğe bağlı uyulacak bir görüş değil; mecburî istikamet olduğunu söylüyordu. Çünkü, Millî Görüş milletimizin inancı, tarihi, aslı, özü, kendisi ve kurtuluş reçetesiydi.

Millî Görüş bir çıkar, bir makam ve mevki aracı değil, hizmet aracıydı. “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır” Hadis-i Şerifi gereği, insanlığın iyilik ve faydası için çalışmak esastı. Erbakan Hoca şöyle diyordu: “Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır. Bizim davamızda kimse kendisi için yaşamaz, herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur.”

“Erbakan Hocamız, bizim arabanın geri vitesi yoktur; yapamayız, edemeyiz diye bir şey yok; yaparız, başarırız anlayışı vardır, derdi.”

İnancı sağlam, Allah’a tevekkülü tamdı. Dünya hayatının imtihandan ibaret olduğunu bir an olsun unutmadı. Hak – bâtıl mücadelesinde hakkın safında yer aldı, hep hakkı üstün tuttu. Cüneyd-i Bağdadî’nin (k.s) şu sözünü sık naklederdi: “Allah bana kolaylık verirse üzülürüm; çünkü rehavet ve tembelliğe kapılırım. Zorluk verirse sevinirim; çünkü o engelleri aşmak için mücadele eder, derecemi yükseltirim.”
Mekanın Cennet olsun HOCAM

0
tebrikler
Tebrikler
0
k_t_
Kötü
0
m_kemmel
Mükemmel
0
_zg_n
Üzgün
0
acayip
Acayip
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
ERBAKAN OLMAK ONUN YOLUNDAN GİTMEK

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir